Sevim açıklamasında, “Ne yaparsanız yapın halkın iktidarını engelleyemezsiniz!” diyerek, iktidarın, İmamoğlu’nu yola devam etmekten alıkoymaya yönelik uyguladığı bu hukuksuz adımın sadece kişisel bir husumet olmadığını, aynı zamanda tüm demokratik değerlere karşı bir saldırı olduğunu belirtti.
Serkan Sevim, iktidarın bu hareketinin “Seçimle kazanamayacağı bir rakibe karşı tüm hukuki ve etik sınırları aşarak, korkakça bir strateji uygulamak” olduğunu ifade etti. İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde güçlü bir rakip olarak görüldüğünü söyleyen Sevim, bu tür keyfi uygulamaların halkın iradesini hiçe saydığına dikkat çekti.
“Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptali, Türkiye’nin adalet ve demokrasi anlayışını sorgulatan, haksız ve hukuksuz bir karardır” diyen Sevim, bu adımın Türkiye’deki siyasi iklimi ve halkın güvenini daha da zedeleyeceğini vurguladı. Ayrıca, bu hukuksuz girişimin yalnızca İmamoğlu’nu hedef almakla kalmadığını, aynı zamanda tüm halkın demokratik haklarına ve özgür iradesine yapılan bir müdahale olarak tarihe geçeceğini belirtti.
Sevim, bu tür haksız uygulamalara karşı durmanın sadece bir kişinin değil, toplum olarak hepimizin ortak sorumluluğu olduğunu ifade etti. Açıklamasını, “Ya hep beraber ya hiç birimiz!” diyerek sonlandırdı.